top of page
Anchor 1

Yaygın Gelişimsel Bozukluk Nedir?

BeÅŸ yaşın altındaki çocuklara doktorlar tarafından otizm tanısı koymak zor olabileceÄŸinden Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluk tanısını koyabilirler. Çünkü bu yaÅŸ dönemindeki belirtiler baÅŸka problemlerle örtüÅŸebileceÄŸinden Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluk tanısı konulur ancak genel olarak Yaygın GeliÅŸim Bozukluk tanısı;


Erken çocukluk döneminde baÅŸlayan sosyal iliÅŸkilerde, dil geliÅŸiminde ve davranışlarında gerilik, yetersizlik ve psikiyatrik bozukluk durumudur. ÇocuÄŸun dış dünya ile farkındalığının yetersiz olması, grup oyunlarına katılamaması, kurallı oyun ve yaÅŸantının farkında olmaması dil ve konuÅŸma geriliÄŸi en büyük belirtileridir.

​

BELÄ°RTÄ°LERÄ°

 

  1. Sosyal iliÅŸkilerde, kiÅŸi ve nesnelerle iletiÅŸime geçme, iliÅŸki kurmada güçlük çekme

  2. KonuÅŸma becerisi, dili kullanma ve anlamada güçlük çekme

  3. Tekrarlayıcı vücut hareketleri, davranış tipleri (kendi etrafında dönme, ellerini sallama, sürekli bir nesneyle ilgilenme gibi)

  4. Rutin davranışların dışına çıkamama, yenilikleri kabullenmeme, yeni çevre, arkadaÅŸ, oyun, oyuncak benimseme kabullenmede güçlük

  5. Aşırı inatçılık, öfke ve tekrarlayıcı aÄŸlamalar

  6. Oyuncaklarla ve nesnelerle alışık olmadık tarzda oyun oynama

Ebeveynler Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluk durumunu bebeklikten itibaren fark edilebilir hatta internet yada çeÅŸitli kaynaklarda araÅŸtırırlar ama bazıları kabullenemedikleri için geçiÅŸtirmeye, bahane bulmaya çalışarak süreci uzatabilmektedir.

Yaygın GeliÅŸimsel Bozukluk ÇeÅŸitleri

Yaygın Gelişimsel Bozukluklar, 5 (beş) bozukluktan oluşan bir grup olarak sınıflandırılmıştır:

​

1. Otizm

Karşılıklı sosyal etkileÅŸimde, sözel iletiÅŸimde bozukluklar ve stereotip davranış örüntüsü belirgin özellikleridir. Otizmli bireylerin önemli bir bölümünde beyindeki anormal elektrik hareketlerine baÄŸlı olarak nöbet, istemsiz hareketler, bilinç yitimi, vb. nörolojik sorunlar da görülebilir. Otizmin kalıtsal olabileceÄŸi yönünde bulgular vardır, ancak buna yol açan gen ya da genler henüz bulunmuÅŸ deÄŸildir. Otizmli bireylerde farklı düzeylerde zekâ geriliÄŸi ya da aksine çok güçlü bellek, müzik yeteneÄŸi vb. üstün özellikler görülebilir. Erkeklerdeki yaygınlığı ise kızlardan yaklaşık dört kat fazladır. Daha fazla bilgi edinmek için tıklayınız.

2. Rett Sendromu

Özellikle kız çocuklarında görülen nörolojik bir durumdur. Rett sendromlu bireyler, 6-18 aylık olana kadar normal veya normale yakın bir geliÅŸim gösterirken, bu süreden sonra geçici durgunluk veya gerileme sürecine girer, iletiÅŸim kurma becerisini yitirir ve ellerini birbirine kenetler. Ardından stereotipik el hareketleri, yürüyüÅŸ bozuklukları ve kafa geliÅŸiminde gözle görülebilir bir yavaÅŸlama ortaya çıkar. Nöbet geçirme, uyanıkken düzensiz soluk alıp verme gibi problemlerle de karşılaÅŸabilir. Rett sendromu, teÅŸhisi zor bir durumdur.

3. ÇocukluÄŸun Dezintegratif BozukluÄŸu

DoÄŸumdan itibaren en az iki yıl tamamen normal bir geliÅŸim kaydedilirken genelde 3-4 yaÅŸ arası belirtileri görülmeye baÅŸlar. Birey zekâ, dil ve sosyal iÅŸlevlerinde birkaç ay içinde deteryasyon (yıkım) gösterir. Ağır zihinsel gerilik ve lokodistrofiyle (ilerleyici çocuk nörolojisi hastalıkları) birlikte görülmektedir. Aktivitede artış, huzursuzluk ve anksiyete bulguları ile baÅŸlayıp konuÅŸma ve diÄŸer yetilerde kayıplar ile devam eder. Sebebi bilinmemektedir.

4. Asperger Sendromu

Tipik olarak otizmli bireylerde görülen sosyal iliÅŸki ve iletiÅŸim sorunlarının yanı sıra sınırlı ilgi alanı görülmektedir. Çok sınırlı konularda ve dar çerçeveli alanlarda derin bilgilere sahiplerdir. Zamanında konuÅŸmaya baÅŸlar, aşırı bilgiçlik gösterirler ve el becerilerinde özel sorunlar görülebilir. Bireyler normal veya üstün zekâya sahiptirler. Mekanik oyuncaklara düÅŸkünlük, amaçsızca nesne toplama, kurallara sıkıca baÄŸlılık, soÄŸuk ve mesafeli bir görünüm, akılcı ve heyecansız yorumlama, davranış sorunlar, jest, mimik ve vücut dilini kullanmada sorunlar diÄŸer belirtileridir. Genetik iliÅŸki genelde baba ve oÄŸul arasında kurulur.

5. BaÅŸka türlü adlandırılamayan bozukluk (Atipik Otizm)

Dil ve sosyal iletiÅŸimle ilgili sorunlar, dilin amaca yönelik kullanımındaki sorunlar, aşırı çekingenlik, aşırı utangaçlık, gündelik ve özel yaÅŸamında belli ilkelere aşırı katı yaklaşım ve baÄŸlılık gibi durumlarla iliÅŸkili olarak göz önüne alınabilen bir durumdur. Fakat otizme kıyasla ilerleyen yaÅŸla tanı deÄŸiÅŸebilir veya kaybolabilir. Ä°yi eÄŸitimle ve elveriÅŸli ÅŸartlarda tamamen normale dönebilir. Hafif otizmden ayırması zor bir durumdur.

Anchor 2

Otizm

Yaygın geliÅŸimsel bozuklukların en bilineni otistik bozukluk olup çocuÄŸun oyunlarda, sosyal etkileÅŸimde ve sözel iletiÅŸimlerinde bozukluklar göstermesi ve basmakalıp (stereotipik) bir davranış örüntüsünün olması ile karakterizedir. Otizmde birey, dış dünyanın gerçeklerinden uzaklaşıp kendine özgü bir iç dünya yaratır. Genellikle 3 yaÅŸ öncesindeki çocuklarda ortaya çıkar ve yaÅŸam boyu devam eder. Ancak çocuk 3 yaşını doldurduktan sonra da otistik davranış özellikleri gösterebilir.Özellikle küçük yaÅŸlarda otizm, belirtileri ve seyri bakımından otizm dışındaki bazı hastalık ve bozukluklarla karıştırılabilmektedir. Bunlar arasında; sağırlık, çocukluk çağı depresyonu, çocukluk çağına özgü konuÅŸma sorunları, zeka geriliÄŸi ve dikkat eksikliÄŸi–hiperaktivite bozukluÄŸu sayılabilir.

​

Otizmin Ä°lk Belirtileri

  • Göz temasında yaÅŸanan sorunlar, göz göze gelindiÄŸinde anlamlı bir iletiÅŸimin kurulamaması,

  • Ä°nsanlara karşı dikkatinin geliÅŸmemesi,

  • BebeÄŸin ihtiyaçlarını ifade etmek için deÄŸiÅŸik aÄŸlamalar kullanması,

  • Nesnelerle ilgilenmemesi,

  • KucaÄŸa alınınca susmaması ya da kucaÄŸa alınmaya direnmesi, otizmin ilk belirtileri arasında sayılabilir.

 

Otistik bir bebeÄŸin altı aylık olduktan sonra otizm ile ilgili ortaya çıkan belirtileri;

  • BebeÄŸin aÄŸzına bir ÅŸey koymak istememesi, yiyecek ve içecekleri reddetme,

  • SeslenildiÄŸinde tepki vermeme,

  • Çevreye karşı ilgisizlik

  • Taklit becerisinin geliÅŸmemesi,

  • Akranlarına kıyasla belirgin sakinlik,

  • KiÅŸilerden ve/veya nesnelerden korkup aşırı tepkiler verme,

  • Basmakalıp (stereotipik) hareketler ÅŸeklindedir.

 

Sıklık ve Yaygınlık: Otizmin erkek çocuklarda görülme oranı kız çocuklarından 3 – 4 kat daha fazladır. Her 10.000 kiÅŸiden 5’i tipik otistik tanısı alırken yaklaşık olarak 15 – 20 kiÅŸi de otistik davranışlar göstermektedir.

Anchor 3

Otizmli Çocukların Özellikleri

  • Göz teması kuramazlar, biriyle göz göze geldiklerinde sanki boÅŸluÄŸa bakıyor gibi dururlar ya da çok kısa süreli göz temasları vardır.

  • Sözel ya da sözel olmayan ifadeleri yanıtsız bırakabilirler. ÖrneÄŸin, kendilerine seslenildiÄŸinde duymuyormuÅŸ gibi davranabilirler.

  • Kimi otistik çocuklar, bazı seslere, kokulara, ışık ya da dokunuÅŸlara karşı aşırı hassasiyet geliÅŸtirebilirler.

  • Sıcak, soÄŸuk ya da acı gibi duyusal materyallere karşı duyarsız olmaları mümkündür.

  • Etrafındaki birtakım deÄŸiÅŸikliklere karşı tepkisel olabilirler. ÖrneÄŸin, ev içinde eÅŸyaların yerinin deÄŸiÅŸtirilmesinden ya da odalarında yapılan deÄŸiÅŸikliklerden rahatsızlık duyabilirler. Bunun nedeni, çevrelerine karşı bir nevi zihinsel harita oluÅŸturmuÅŸ olmalarıdır. Yapılan herhangi bir deÄŸiÅŸiklik ise çocuÄŸun çok fazla stres yaÅŸamasına neden olmaktadır.

  • Bazı çocuklar saldırgan olabilir, kendilerine, çevrelerindeki insanlara ve eÅŸyalara zarar verebilirler.

  • Tehlike ve korku duygusu hissetmezler. Bu nedenle, gerek evde gerekse dışarıda tehlikeli eylemlerde bulunabilirler.

  • Yemek yeme bozuklukları olabilir. Yenmeyen bazı ÅŸeyleri yemekten hoÅŸlanabilirler.

  • Kelime hazineleri sınırlıdır, çoÄŸunlukla etraftan duydukları kelimeleri kullanırlar. Bazen de konuÅŸulanları tekrarlamaları mümkündür (ekolali).

  • Sosyal ve duygusal açıdan izoledirler. Çevrelerindeki insanları önemsemeyen bir tutum içinde olabilirler.

  • Ä°nsanlarla deÄŸil, cansız obje ve varlıklarla vakit geçirirler.

  • Ä°htiyaçlarını ertelemeyi baÅŸaramazlar.

  • Parlak ÅŸeylere ilgi duyarlar. Ä°lgileri bir ÅŸeye sabitlenir ve bu ÅŸey ortadan kaldırılırsa çocuk kriz geçirir. Otistik çocuklar, konserve kutuları, boÅŸ deterjan kutuları, plastik ÅŸiÅŸeler ya da kapaklar gibi ÅŸeylere çok baÄŸlı olabilirler. SevdiÄŸi bir ÅŸey kaybolduÄŸunda bulunana kadar huzursuzdur.

  • Yüksek sesten huzursuz olabilirler, özellikle motorlu araç sesi, köpek havlaması gibi sesler onlar için çok rahatsız edici olabilir.

  • Bazıları hayatları boyunca konuÅŸmazlar.

  • Dokunulmayı sevmese de, sıkı sarılmalardan hoÅŸlananları vardır.

  • Elleri çırpmak, yüz göz hareketleri yapmak, kendi etrafında dönmek gibi hareketleri olabilir. ÇoÄŸu parmak uçlarında yürür.

  • Kendilerine ait rituelleri olabilir. ÖrneÄŸin; koltuÄŸa oturmadan önce etrafında bir tur dönmek gibi.

  • Bazıları para gibi yuvarlak ÅŸeyleri döndürmeye meraklı ve beceriklidir. Dönen ÅŸeylere bakmaya doyamazlar. ÖrneÄŸin, çamaşır makinesi çalışırken karşısında oturup onu seyredebilirler.

  • Pek çoÄŸu müziÄŸi sever ve ÅŸarkı söyler.

  • Bazılarında yersiz gülmeler görülebilmektedir.

  • BaÅŸkalarının duygularını anlamakta zorlanırlar, bu nedenle uygun tepkiler veremeyebilirler.

  • Taklit yetenekleri sınırlıdır.

Anchor 4

Otizmli Çocuklarda Görülebilen Davranış Problemleri

  1. Öfke Nöbetleri: Özellikle 2 – 5 yaÅŸ arasındaki çocuklarda görülmektedir. Bu dönemde konuÅŸma çok azdır ya da hiç yoktur. Ä°steklerini sözel olarak ifade edemeyen çocuk, öfke nöbeti olarak adlandırılan tekmeleme, aÄŸlama, bağırma, kendini yere atma gibi davranışlar gösterebilmektedir.

  2. Çevresine Zarar Veren Davranışlar: Çığlık atma, evdeki eÅŸyalara zarar verme ÅŸeklinde olabilmektedir.

  3. Kendisine Zarar Veren Davranışlar: Bu davranışlar genelde, çocuÄŸun kızdığı, endiÅŸelendiÄŸi ya da baÅŸarısızlığa uÄŸradığı zamanlarda ortaya çıkmaktadır. Yüzünü tırmalama, kafasını duvara vurma, ellerini ısırma, kendini yere atma ÅŸeklinde davranışlar ortaya çıkabilmektedir.

  4. Stereotipi – kalıplaÅŸmış hareketler:

  • Duyumsal Uyarım: Ä°leri – geri sallanma, kendi ekseni etrafında dönme

  • Görsel Uyarım: Parmaklarını gözlerinin önünde hareket ettirme, parmakları ile havada ÅŸekiller oluÅŸturma

  • Dokunsal Uyarım: Elin ritmik hareketleri ile kulak, el gibi diÄŸer vücut parçalarına vurmak.

  • Ä°ÅŸitsel Uyarım: Aynı ezgiyi üst üste saatlerce mırıldanma.

Anchor 5

Otizmin Tedavisi

Otizm, uygun bir eÄŸitim planı ve bazı durumlarda ilaç tedavisi ile bazı belirtileri düzeltilebilen bir bozukluktur. Uyum yetenekleri ve becerileri geliÅŸtirilip kendi kapasitesi için mümkün olan en üst düzeye gelebilir. Ancak tedaviye baÅŸlarken çocuÄŸun hangi noktaya varacağını kestirmek mümkün deÄŸildir. Bu çocuÄŸun probleminin ÅŸiddetine ve gösterdiÄŸi belirtilerin çeÅŸitliliÄŸine olduÄŸu kadar aldığı profesyonel desteÄŸin ve eÄŸitimin kalitesine de baÄŸlıdır.

 

Aslen otizmi tedavi eden herhangi bir ilaç yoktur ancak kullanılan ilaçlar otistik bireylerde görülebilen hiperaktivite, saldırganlık, yeme sorunları, epilepsi nöbetleri, depresyon gibi sorunlar üzerinde etkili olabilmektedir.

Anchor 6

ÇocukluÄŸun Dezintegratif BozukluÄŸu

ÇocukluÄŸun dezintegratif bozukluÄŸu çok nadir görülen bir yaygın geliÅŸimsel bozukluktur. Ä°lk kez T. Heller tarafından 1908 yılında infantil demans adıyla tanımlanmasıyla "Heller Sendromu" olarak da bilinmektedir.

 

YaÅŸamın ilk 3-4 yılında normal kabul edilen geliÅŸimin ardından sosyal ve iletiÅŸim becerilerinde ciddi gerileme olması bozukluk için tipiktir. Tahmin edilen yaygınlığı 100.000 çocukta 1 civarındadır. Klinik veriler sonucunda erkeklerde daha sık saptandığı gözlenmiÅŸtir. Hastalığın erkek ve kızlarda görülme oranı 8/1’dir.

 

Heller Sendromunun sebebi bilinmemektedir. Heller Sendromu ile ilgili bilgilerimiz hastalığın baÅŸlangıcı ile ilgili görülen psikososyal ya da tıbbi olaylarla sınırlıdır. Bildirilen vakaların bir kısmında psikososyal olay bulunurken, bir kısmında da birkaç tıbbi olaya rastlanmıştır. Psikososyal olaylar arasında; taşınma, ayrılık, kardeÅŸ doÄŸumu, okula baÅŸlama, emziÄŸi bırakma, aile içinde kavga, ölüm sayılabilir. Tıbbi olaylar arasında ise; kızamık, boÄŸmaca, kabakulak, ateÅŸli bir hastalık, viral hepatit, nöbet ve hospitalizasyon sayılabilir.

​

Heller Sendromunun Tanı Ölçütleri

A. DoÄŸumdan sonraki 2 yıl içinde yaşına uygun sözel ve sözel olmayan iletiÅŸim, toplumsal iliÅŸkiler, oyunlar ve uyumsal davranışların olması ile kendini belli eden görünüÅŸte normal bir geliÅŸmenin olması

​

B. AÅŸağıdakilerden en az iki alanda daha önce edinilmiÅŸ olan becerilerin (10 yaşından önce) klinik olarak önemli ölçüde yitirilmesi:

  • Sözel anlatım ya da dili algılama

  • Toplumsal beceriler ya da uyumsal davranış

  • Bağırsak ya da mesane kontrolü

  • Oyun

  • Motor beceriler

​

C. AÅŸağıdakilerden en az iki alanda olaÄŸan dışı bir iÅŸlevselliÄŸin olması:

  • Toplumsal etkileÅŸimde nitel bir bozulma (örneÄŸin sözel olmayan davranışlarda bozulma, yaşıtlarıyla iliÅŸki kuramama, toplumsal ya da duygusal karşılıklar verememe)

  • Ä°letiÅŸimde nitel bozukluklar (örneÄŸin konuÅŸulan dilin geliÅŸiminde gecikme olması ya da hiç geliÅŸmemiÅŸ olması, bir söyleÅŸiyi baÅŸlatamama ya da sürdürmede, dilin basmakalıp ve yineleyici bir biçimde kullanılması, çeÅŸitli imgesel oyunlar oynamama)

  • Motor basmakalıp davranışlar ve mannerizmler de içinde olmak üzere davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerin olması

Anchor 7

Rett BozukluÄŸu

Bu bozukluÄŸu gösteren çocuklardaki en önemli özellik; doÄŸumdan sonra normal bir iÅŸlevsellik dönemi peÅŸinden birden çok özgül bozukluÄŸun geliÅŸmesidir. Çocukların ilk 5 ay boyunca psikomotor geliÅŸimleri normaldir. 5 ile 48’inci aylar arasında başın büyümesinde yavaÅŸlama görülür. Daha önceden edindikleri amaca yönelik el becerileri ve ince motor becerileri 5 ile 30’uncu aylar arasında yitirmelerinin ardından basmakalıp el hareketleri (el bükme ya da el yıkamaya benzer el hareketleri) yapmaya baÅŸlarlar. Koordinasyonu bozuk yürüme ya da vücut hareketlerinin olduÄŸu bir görünümleri vardır. Ağır zihinsel geriliÄŸin yanı sıra sözel anlatım ve dili algılama düzeyleri ileri derecede bozuktur. Ä°nsanlara bakar fakat iletiÅŸime geçmezler. Bu bozukluk, daha çok kız çocuklarda görülür.

Anchor 8
Anchor 9

Asperger Sendromu

Bu bozukluÄŸu gösteren çocuklarda; göz göze gelme, yüz ifadelerinin ve ses tonunun sınırlı olması, sosyal içe çekilme ve akran iliÅŸkilerinde azlık göze çarpmaktadır. Duyguları anlamada güçlük yaÅŸamaktadırlar. Zamirlerin yerlerini deÄŸiÅŸtirerek kullanırlar ve bilgiçlik taslayan konuÅŸma biçimleri vardır. Basmakalıp davranışlarda bulunurlar. Karşılıklı iletiÅŸim ve hayali oyun kurmada sınırlıdırlar. Zihinsel takıntıları vardır ve rutinlere katı bir ÅŸekilde baÄŸlı oldukları gözlenmektedir.

​

Dil ve zeka geliÅŸiminin normal olması bu bozukluÄŸu diÄŸer yaygın geliÅŸimsel bozukluklardan ayırır. Seyri otizmden daha iyidir. Hastalığı isimlendiren Hans Asperger tarafından "Otistik Psikopati" diye adlandırılan bu bozuklukta normal bir zeka ve normale yakın bir geliÅŸim görülürken karşılıklı sosyal etkileÅŸimde bozulmalar ve bazı tuhaf davranışlar söz konusudur. Henüz nedeni bilinmemektedir.

  • Bozuklukta göz teması ve yüz ifadesi ile ses tonu sınırlıdır.

  • Sosyal içe çekilme, yaşıtlarla az iliÅŸki kurma, duyguları anlamada güçlük, zamirlerin yer deÄŸiÅŸtirerek kullanılması, bilgiçlik taslayan konuÅŸma biçimi, hayali oyunda sınırlılık, nesnelerin yineleyici kullanımı, basmakalıp söz ve davranışlar görülür.

  • Tedavisinde ilaca nadiren gerek duyulur. Sosyal beceri kazandırmaya yönelik yapılandırılmış ve düzenli terapi yöntemleri ile birlikte özel ilgi alanları ve sosyal beceride deneyim kazanması için fırsatlar oluÅŸturulması oldukça iÅŸe yarar görünmektedir.

​

bottom of page